BİLGİ SİSTEMLERİ PROJE YÖNETİMİ |
2. Proje Yönetimi |
2. Proje Yönetimi
Özlü Söz
Proje yönetimi; gerçekte şans eseri olan çıktıların, bilinçli olarak önceden planlanmış
aksiyonların bir sonucu olduğu yanılsamasını yaratma sanatıdır.
Kazanımlar
1. Bir projenin yönetilmesi için gerekli unsurlar hakkında bilgi sahibi olabilir.
2. Proje yönetiminde doğruları ve yanlışları öğrenebilir.
3. Proje yönetmek için olması gerekenler/olmaması gerekenler konusunda bilgi edinebilir.
4. Yönetim, organizasyon, örgütlenme kavramlarını öğrenebilir.
5. Proje yönetimini oluşturan elemanları öğrenebilir.
Birlikte Düşünelim
1. Bir projeyi yönetmek konusundaki en büyük sorun nedir?
2. Proje yönetirken yapılabilecek en büyük hata nedir?
3. Her proje aynı şekilde yönetilebilir mi, Neden?
4. Proje yönetimi, proje planlaması ve proje organizasyonu arasındaki farklar nelerdir?
5. Proje ekibinin örgütlenme şekli bir projede hangi konuları değiştirebilir?
Başlamadan Önce
Projeler; içlerinde zaman, maliyet, iş gücü , kapsam, kalite, kaynak vb. birçok kısıtı barındıran ve tüm bu kısıtları verimli bir şekilde kullanarak başarıya ulaşması gereken unsurlardır ancak bunlar arasında özellikle zaman, maliyet ve kapsam kavramları önem arz etmektedir ve bir projeyi yönetmek bu üç topla jonglörlük yapmaya benzer. Bu üç topu birden optimum seviyede tutarak bir de kaliteden ödün vermeden bir projeyi yönetmek oldukça yetenek, çalışma ve özen isteyen bir işlemdir. Bir proje yönetilirken proje ekibi, projenin geliştirilme şekli, müşteri istekleri, kullanılan kaynaklar gibi her unsurun önemi bulunmaktadır, bir proje yönetilirken bütün unsurlar düşünülerek planlama yapılmalıdır. Bu bölümde proje yönetimi kavramı, yönetim kavramı ve örgütlenme biçimleri anlatılacak; bir projeyi yönetirken sahip olunması gereken unsurlar ve özellikler, projelerin yönetimi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar açıklanacaktır.
2. 1. Proje Yönetimi Kavramı
Yönetim; en genel tanımıyla “ne yapacağını, ne zaman ve nasıl yapacağını bilme sanatı” olarak ifade edilebilir. Proje yönetimi ise “belli amaçlara ulaşmak için insanların, kaynakların ve zamanın birbiriyle uyumlu ve verimli kullanılması” olarak tanımlanabilir. Bunun dışında proje yönetimi için aşağıdaki tanımlamalar da kullanılmaktadır:
• Aktiviteleri sistematik bir şekilde planlamak ve kontrol etmek için yapılan çalışmalar bütünü.
• Bilgi, beceri ve kaynakları proje çalışmalarında uygulayarak paydaşların beklentilerine cevap vermek için yapılan işlemler.
• Plan yapmak ve bu planı başarıya ulaştırmak için çalışmak.
Proje yönetimi, mantıksal olarak gruplanmış birçok sürecin uygun şekilde birleşimiyle gerçekleşir. Bu süreçleri aşağıdaki beş grup altında toplamak mümkündür.
Şekil 5. Proje Yönetim Süreçleri
Bir proje yöneticisi bu süreçleri gerçekleştirirken gereksinimlerin belirlenmesi, projenin planlanması ve yürütülmesi, paydaşların çeşitli ihtiyaçlarının ve isteklerinin ele alınması, kapsam, kalite, zaman, bütçe, diğer kaynaklar, riskler gibi kısıtların dengelenmesi işlemlerini gerçekleştirmek zorundadır. Proje yönetimi yukarıda belirtilen süreçleri gerçekleştirirken aşağıdaki işlemleri içermektedir:
• Kapsamların tanımlanması ve planlanması
• Etkinliklerin planlaması ve sıralanması
• Kaynakların planlaması
• Zaman çizelgesinin hazırlanması
• Bütçenin hazırlanması
• Zaman tahmini
• Maliyet tahmini
• Risk analizi yapılması
• İşleyişin izlenmesi ve raporlanması
• Takıma liderlik yapılması
• İş ortaklıkları yapılması
• Kalitenin kontrol edilmesi
• Dokümantasyon
• Çalışanların motive edilmesi
• Testlerin gerçekleştirilmesi
• Sorunların giderilmesi için çalışmalar yapılması
• Ölçeklenebilirlik, birlikte çalışabilirlik ve taşınabilirlik kriterlerinin analiz edilmesi
2. 2. Yönetim Kavramı
Hangi konuda hangi amaçla yapılırsa yapılsın; büyük çaptaki projeler bir ekip işidir. Bu projelerde birçok özelleşmiş rol ve göreve sahip kişiler bulunmaktadır çünkü tek bir kişinin tüm bu farklı görevleri yapabilmesi mümkün değildir. Mümkün olsa bile iş bölümü yapılmadığı takdirde bu işler aylarca hatta yıllarca sürebilir. Bu da müşterinin/kullanıcının isteyebileceği bir durum değildir. Her projenin bitmesi gereken belli bir süre vardır ve kurumlar bir kişinin büyük bir işi bitirmesini yıllarca bekleyemez. Bu durum kişilerin birlikte çalışması ihtiyacını doğurur. Birçok farklı kişinin bir arada çalışması ise birçok kısıtın, kriterin, davranışın, kişiliğin bir arada olması anlamına gelir ki bu da büyük problemlere yol açabilir. Yönetim, bir projenin gerçekleştirilmesi esnasındaki olası sorunların çözülmesini sağlamak için gerçekleştirilen organizasyon ve koordinasyon çalışmaları olarak düşünülebilir. Bir projenin başarılı olması ancak başarılı ve sağlıklı bir yönetimle mümkündür. Yönetmek kelimesinin içerisinde analiz, tahmin ve planlama, hesaplama, organize etme, motive etme gibi farklı faaliyetler yer almaktadır. Yönetici, birçok konuda karar verme ve görevlendirme yetkisine sahip olan ancak bunun yanında projenin başarı ve başarısızlığından ilk olarak sorumlu tutulacak kişidir.
Birçok farklı beklenti ve teknik-idari kısıt arasındaki denge kurma gibi oldukça zor bir göreve sahip olan proje yöneticisi, bu zorlukları yenmek için projenin teknik konularında elbette ki bilgi sahibi olmalıdır ancak bunun yanı sıra bir proje yöneticisinin yönetimin temel ilkelerini de bilerek hareket etmesi gerekir; bu sayede proje yöneticisi, en üstten en alta kadar tüm proje çalışanlarının nasıl davranacağını tahmin ederek ona göre davranmalıdır. Bir projede farklı görevde ve yetkideki kişi ve kurumlar arasında doğru bir şekilde iletişim kurabilmek projenin başarısı için oldukça önemli bir husustur. Yazılım projesi, diğer projelere göre daha soyut, karmaşık ve belirsiz bir yapıya sahip olduğundan ve yüksek teknik bilgi gerektirdiğinden yazılım projelerini yönetmek genellikle daha zordur. Yazılım oldukça özelleşmiş bir iş olduğundan yazılım proje yöneticileri genellikle teknik anlamda başarılı ama idarî anlamda başarısız olabilen kişilerdir. Bir fabrikadaki üretim projelerinde herkesin kullanabileceği makineler belli olduğundan hangi işe kimin atanacağı da bellidir ancak yazılım projelerinde böyle net bir ayrım olmadığından kimin hangi işi yapacağı çok net değildir ve proje yöneticisinin karar vermesi gerekir ancak genellikle proje yöneticisi bu konuda tam doğru kararlar veremediği düşünülür. Yönetici ve lider kelimeleri genellikle birbirleri yerine kullanılan ancak farklı anlamlar ifade eden terimlerdir. Yönetici, yetkisini kullanarak mevcudu en iyi şekilde devam ettirmeyi hedefler. Lider ise ileriyi gören, geleceği düşünen ve değişimi sağlayan kişidir. Liderlik yetkiden ziyade iletişim ve motivasyona dayanır. Genellikle yöneticilik daha idarî bir anlam ifade eder ancak sürekli gelişen yazılım alanında bir yönetici her iki vasfı da kendi şahsında toplamak zorundadır.
Şekil 6. Yönetici ve Lider Kavramları
Bir projenin yönetimi ile ilgili tek bir çeşit davranış şekli bulunmamakta, geçmişten günümüze pek çok farklı yönetim akımı bulunmaktadır. Bu akımların bazıları şunlardır:
Genel Yönetim Akımı: Yönetimin bir bilim olarak kabul edilmesi halinde pek çok kaynak tarafından bu bilimin kurucusu olarak kabul edilen Henry Fayol, başarılı bir yöneticilik için
aşağıda açıklaması yapılan on dört temel prensip önermiştir Bunlar: ihtisaslaşma, otorite, disiplin, kumanda tekliği, yönetim tekliği, özel ilgilerin geri plana itilmesi, merkezileşme, ücretlendirme, yönetim zinciri, emir, eşitlik, çalışma sürekliliği, inisiyatif, ekip ruhudur.
• İhtisaslaşma: Uzmanlaşma anlamına gelen bir kelimedir. Günümüzde her projede özel olarak uzmanlaşmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Projede kullanılan cihazların, makinelerin, yazılımların, ham maddelerin özelleşmesi, sürekli gelişmeyi ve üretkenlik artışını sağlayacaktır.
• Otorite: Proje yöneticileri otoriteye ve bu sayede emir verme hakkı ve itaat sağlama gücüne sahip olmalıdır. Yanında sorumluluk kavramını da beraber getiren otorite kavramı başarılı bir proje için oldukça önemli görülmektedir.
• Disiplin: Bir projede her seviyedeki çalışanların disiplinli hareket etmesi gerekmektedir. Disiplinli hareket etme bir projenin amaçlanan zaman, bütçe ve kapsam ile tamamlanmasına yardımcı olacak bir unsurdur.
• Kumanda Tekliği: Bir çalışanın sadece ve sadece tek bir yöneticisi olmalıdır. Bu sayede proje bölümleri tek bir elden yönetilir ve çok daha iyi bir şekilde takip edilir.
• Yönetim Tekliği: Planı bir kişi yapmalı diğerleri uygulamalıdır diğer bir deyişlebir tane yönetici olmalıdır.
• Özel İlgilerin Geri Plana İtilmesi: İş sırasında sadece iş, bir faaliyet sırasında sadece o faaliyet düşünülmeli ve özel ilgiler kurumsal görevlerin önüne geçmemelidir.
• Merkezileşme: Yönetim bütünleşmeli ve kararlar en üst seviyede alınmalıdır.
• Ücretlendirme: Bir kişiye kendisinden yapılması istenen işlemler için ücret verilmelidir. Bunun dışında herhangi bir işlem için ücret verilmemelidir ama söz konusu işlemler için de uygun bir ücret verilmelidir.
• Yönetim Zinciri: Bir projede birçok seviyede personel bulunmalı ve bir zincir çerçevesinde yönetim söz konusu olmalıdır. En üstteki personel en alta direkt olarak emir vermemelidir.
• Emir: Verilen emirlerde emirlerin ne şekilde, nerede, ne zaman yapılacağı bilgisi net bir biçimde verilmelidir.
• Eşitlik: En önemli ilkelerden biridir, yöneticiler tarafından çalışanlara eşit şekilde davranılması gerekmektedir.
• Çalışma Sürekliliği: Projede çalışanlar proje süresince ya da kendi işleri boyunca ya da daha önceden anlaşılan süre boyunca iş güvencesine sahip olmalıdır.
• İnisiyatif: Çalışanların planda kastedilenleri anlama, fikir yürütme, değiştirme gibi inisiyatifleri olmalıdır.
• Ekip Ruhu: Projelerdeki ekip ruhu teşvik edilmeli, bunu engelleyen, bu durumu sıkıntıya sokan davranışlar engellenmelidir.
Bilimsel Yönetim Akımı: 1911 yılında ortaya çıkan bir akımdır. Daha çok üreten kişiler daha az üretenlerle bir tutulamaz. Tek bir işçinin üretkenliğini arttırmak için bu işçinin yaptığı her iş parça parça incelenmeli ve her iş parçasının nasıl daha hızlı ve etkin yapılabileceği araştırılmalıdır. Aşağıda verilen temel prensipleri önermektedir:
• İşlerin geliştirilmesi için bilimsel yöntemlerden faydalanılması
• Alınacak işçilerin seçiminde bilimsel yöntemlerden faydalanılması
• İşçilerin eğitimi ve geliştirilmesinde bilimsel yöntemlerden faydalanılması
• Yönetim ve işçi görevleri arasında fonksiyonel ayrım yapılması ancak gruplar arası iletişim ve iş birliğinin bulunması
Süreç Tabanlı Yönetim Akımı: Bu akımda sürecin incelenmesi ve süreç temelli bir yönetim geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bir üretim sürecinin istatistiksel olarak kontrol edilebilmesi için tesadüfi değişimler kontrol altına alınmalıdır. Böylece gelecek tahmin edilebilir ve iyileşmeler planlanabilir. Bu süreçte önerilen temel prensipler şunlardır:
• Ürünlerin standartlaştırılması
• İnsan emeğini en aza indiren üretim hattı
• İşçi için iyi ücret
Bu akımı ele alan süreç Deming teorisi olarak geliştirilmiştir. Bu teoriye göre kalite kontrollerle değil, kaliteyi hedefleyen iyileştirmelerle sağlanır. Süreç yönetimi, günümüzde kalite kontrol süreçlerinin de temelini oluşturur. Günümüzde de kalite standartları, süreç ve ürün kalite ilişkisine odaklanmıştır. Tüm yazılım geliştirme yöntemleri temelde bir sürece dayandığından yazılım projeleri için önemli bir yönetim akımıdır. Son zamanlarda yaygınlaşan “servis tabanlı yazılım geliştirme” gibi yöntemler de doğrudan süreç tabanlı yönetim tekniklerine dayanır.
İnsan İlişkileri Okulu: 1920’li yıllardan başlayarak farklı yönetim şekilleri geliştirilmeye ve bu yönetim şekillerinde, projelerde çalışan personelin performansına etki eden faktörler incelenmeye çalışılmıştır. Bu dönemde özellikle insan ilişkilerinin çalışma performansına ve üretkenliğe etkisini ölçen bir dizi deney gerçekleştirilmiş ve bu deneyler kişiler arası sosyal iletişimin çalışma performansını çevre koşullarından daha fazla etkileyebileceğini göstermiştir. Buna göre bu çalışmalar sonrasında insan faktörünün önemli olduğu tekrar ortaya çıkmıştır. Deneylerle ortaya çıkan temel prensipler aşağıda özetlenmiştir:
• Gayri resmî ve kendi kendine oluşan gruplar güçlü etkilere sahiptir.
• Yöneticinin kendisiyle ilgilendiğini hissetmek, kişinin çalışma verimini arttırır.
• Kişiler tecrit edilemez. Grup olarak görülmelidir.
• Parasal kazanç ve çevre şartları, gruba aidiyet kadar önemli değildir.
Bilgi Çağı Yönetimi Akımı: Yönetim ilk başlardan beri bir bilim olarak düşünülmekle beraber 1950’lerden sonra tam anlamıyla bir bilim şeklini almıştır. Bundan önceki çalışmalar yönetimi sektörel alanlarla kısıtlı olarak ele almakta ve ekonomi, hastane, sosyal kurumlar gibi farklı yapıların yönetimini ayrı ayrı incelemekteydi ancak daha sonra farklı alanlardaki projelerde de yapılsa yönetim faaliyetlerinin ortak noktaları olduğu tespit edilmiş ve bu da yönetimi bir bilim dalı haline getirmiştir. Günümüzde insan gücüne dayalı üretimin yerini bilgi ve teknolojiye dayalı yeni bir model almıştır. Bu çağın itici gücü yazılım ve bilişim sistemleri, çalışanı ise yazılım geliştirici ve bilişimcilerdir. Buna göre yazılım geliştiriciler klasik dönem çalışanlarına göre çok daha fazla bilmek ve karar almak zorundadır.
Yazılım Proje Yönetimi Akımı: Yönetim bilimi, tarih boyunca her dönemin ileri çıkan alanlarından etkilenmiştir. Örneğin Sanayi Devrimi bilimsel yönetimi, otomasyon sistemleri de süreç temelli yönetimi tetiklemiştir. Günümüzde neredeyse büyük projelerin tümünün bir yazılım ayağı olması, yazılım proje yönetiminin yönetim ilmini etkilemesine sebep olmaktadır. Bir yazılım ekibinde herkes kendi işinin uzmanıdır. Ekip şefi bunlara nadiren müdahale eder ayrıca sistem tasarımının otoriter bir yaklaşımla küçük ve tek bir ekip tarafından yapılmasını ve bunun uygulanmasının diğer kişiler tarafından yapılmasını önermiştir. Yine yazılım proje yöneticisini takım koçuna ya da orkestra şefine benzeten yaklaşımlar da vardır.
2. 3. Örgütlenme Biçimleri
Örgütlenme biçimi, şirketlerin hedeflerine ulaşmak için kullandığı organizasyon yapısına verilen isimdir. Bu yapı, proje yönetim tarzı, personelin kişilerin görev ve rol tanımları, roller arasındaki ilişkiler, ekip yapısı, birim ve birimler arası hiyerarşiden oluşur. En sık kullanılan örgütlenme biçimleri aşağıda özetlenmiştir:
Fonksiyonel Örgütlenme: Birim veya ekiplerin sürekli devam eden ve birbiriyle ilişkili temel faaliyetler etrafında örgütlendiği geleneksel yönetim şeklidir. Bu yapı genellikle mevcut durumu devam ettirme ve rutin işleri yürütme amaçlıdır. Çok büyük değişiklikleri öngörmez. Bu örgütlenme biçiminde personel, finans ve tedarik gibi sabit birimler vardır. Birimlerin iç yapıları da benzer şekilde fonksiyonlar etrafında örgütlenmiştir. Yetki ve sorumluluk fonksiyonel yöneticidedir. Fonksiyonel gruplar süreç ya da ürün odaklı olabilir. Bilgi işlem alanında süreç temelli örgütlenmede analiz, tasarım ve kod geliştirme gibi süreçler ayrı ekipler tarafından yapılır. Bir projede ekibin tümü bir aradaysa süreç, dağınık mekanlardaysa ürün odaklı bir yaklaşım kullanımı daha uygundur. Süreç odaklı örgütlenme Görsel 2.1’de ürün odaklı örgütlenme Görsel 2.2’de verilmiştir:
Görsel 2. 1. Süreç Odaklı Örgütlenme
Görsel 2. 2. Ürün Odaklı Örgütlenme
Proje Odaklı Örgütlenme: Proje odaklı örgütlenmede proje yöneticisi proje için gerekli tüm kaynaklar üzerinde yetki ve sorumluluk sahibidir. Çalışanlar doğrudan proje yöneticisine bağlıdır. Proje yöneticisi kendi ekibini belirleme hakkına sahiptir. Proje bütçesinin yönetimi de proje yöneticisi tarafından gerçekleştirilir. Proje odaklı örgütlenme Görsel 2. 3’te verilmiştir:
Görsel 2. 3. Proje Odaklı Örgütlenme
Yazılım geliştirme ekipleri için ideal örgütlenme şekli proje odaklıdır ancak genellikle geleneksel kurumlarda kurumların kaynakları kısıtlı olduğundan tüm kaynaklar tek bir projeye göre organize edilemez. Personeller ile ilgili bir sorun da bir kişinin birden fazla proje ekibinin üyesi olabilmesi ve bu durumun proje yöneticisinin görev sahasını daraltmasıdır. Biten projelerin destek çalışmaları fonksiyonel yapı içerisine yerleşir. Bu sebeplerle fonksiyonel yapılar oluşması belli ölçüde kaçınılmazdır ancak bu durum çok katı bir şekilde kullanılırsa bu durumda gerekli kaynak sağlanmaz ve sürekli dışarıdan müdahale edilir, bu da projenin başarısız olması ile sonuçlanır.
Matris Tipi Örgütlenme: Matris tipi örgütlenme, belirlenen hedefin, birçok birimin birlikte çalışmasıyla gerçekleştirilmesi gerektiğinde uygulanan bir yöntem şeklidir. Bu yönetim şeklinde farklı birim çalışanları hem kendi kişisel işlerine devam eder hem de farklı bir proje yöneticisi önderliğinde projelerini gerçekleştirirler. Görsel 2.4’te matris tipi örgütlenme verilmiştir:
Görsel 2.4. Matris Tipi Örgütlenme
Matris organizasyonları yetki paylaşımına göre güçlü ve zayıf olarak sınıflanabilir. Güçlü organizasyonlarda fonksiyonel yönetici projede istediği kişileri görevlendirir.
Proje yöneticisi bunları kabul eder. Zayıf yapılarda proje yöneticisi kişi seçiminde az çok söz sahibidir. Matris tipi çalışmanın en önemli dezavantajı bir kişinin kendi fonksiyonel biriminin yöneticisi ve proje yöneticisi olmak üzere iki adet yöneticiye bağlı olmasıdır. Bu durum yetki karmaşalarına sebep olabilir. Yazılım geliştirme gibi bir kişinin birden fazla iş yapabildiği ortamlarda kişilerin görev öncelikleri sürekli değişecektir. Matris yapıdaki yetki sorunlarının çözümü için en başta tüm yöneticiler tarafından onaylanacak ortak bir plana ihtiyaç bulunmaktadır. Fonksiyonel bir birimde çalışan kişinin ne kadar zamanını yapılacak projede geçireceği kayıt ve onay altına alınmalıdır.
Bölüm Özeti
• Yönetim ve proje yönetimi “Belli kaynakları, belli zaman ve bütçe çerçevesinde kullanarak ortaya ürün, hizmet vb. çıkarmak için yapılan çalışmalar.” olarak ifade edilebilir. Bu kavramlar hem bir sanat hem de bir bilim olarak düşünülmektedir. Sanat olarak düşünülmektedir çünkü sadece formüllerle açıklanarak yapılabilecek, sadece deneysel çalışmalar ile çözülebilecek kavramlar değildir. Bunun yanında öngörü, motivasyon, insanların dilinden anlama, ekip çalışması, yöneticilik, liderlik gibi birçok vasfa sahip olmak gereklidir. Bilim olarak düşünülmektedir çünkü işin şekli değiştirildiğinde bir formülde yerine konulan değerlerin değişmesi gibi kullanılan kaynaklar, harcanan zaman, bütçe gibi birçok unsurun değeri değişmektedir. Bu sebeple yönetim / proje yönetimi üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Proje yönetimi, projenin başlamasından bitişine kadar her anında gerçekleştirilecek aşamaları kapsar bu aşamalar temelde: başlangıç, planlama, yürütme, izleme ve kontrol etme ve kapanış olmak üzere beş ana aşama olarak ifade edilebilir. Bunların her biri kendi içerisinde alt aşamalara bölünmektedir.
• Yazılım projelerini yönetmek, genellikle diğer projelere göre daha zordur. Bunun sebepleri olarak yazılım projelerinin soyut olması, dolayısıyla kolay bir biçimde ölçülememesi, kullanılan yazılım metodolojilerini ve teknolojilerin çok hızlı bir şekilde değişmesi, yazılım konusunda uzmanlaşmış kişi sayısının diğer projelere göre daha az olması, yazılımın birçok unsurdan etkilenmesi, yazılımda yapılan bir hatanın kimi zaman uzun zaman fark edilememesi gibi maddeler sayılabilir. Bu açıdan yazılım projeleri geliştirilirken plan, organizasyon, düzenleme gibi kavramlara bir kat daha fazla önem vermek gereklidir.
• Yönetim, bir projenin gerçekleştirilmesi esnasındaki olası sorunların çözülmesini sağlamak için gerçekleştirilen organizasyon ve koordinasyon çalışmaları olarak düşünülebilir. Bir projenin başarılı olması ancak başarılı ve sağlıklı bir yönetimle mümkündür.
• Örgütlenme biçimi, şirketlerin hedeflerine ulaşmak için kullandığı organizasyon yapısına verilen isimdir. Bu yapı; proje yönetim tarzı, personelin kişilerin görev ve rol tanımları, roller arasındaki ilişkiler, ekip yapısı, birim ve birimler arası hiyerarşiden oluşur. En sık kullanılan örgütlenme biçimleri:
▶ Fonksiyonel Örgütlenme,
• Süreç Odaklı Örgütlenme,
• Ürün Odaklı Örgütlenme,
▶ Proje Odaklı Örgütlenme,
▶ Matris Tipi Örgütlenme
şeklindedir.
Kaynakça
Barutçugil, İ. (2008). Proje Yönetimi. Kariyer Yayınları.
Goldratt, E. M. ve Cox, J. (2006). Amaç. Optimist Yayın Dağıtım.
Project Management Institute (2017). A guide to the Project Management Body of Knowledge (PMBOK guide).
Türkan, Y. S. (2015). Proje Yönetiminde Planlama ve Kontrol Teknikleri. Doğu Kütüphanesi Yayınevi.
Comments